Günümüzde herkesin kendi mutluluğunun peşinde koşması neredeyse trend oldu. Çok da iyi oldu. Ama bu kadar uğraş, bu kadar bilgi, bu kadar niyet olmasına rağmen çoğu mutluluğu yakalayamadı. Etrafıma şöyle bir baktığımda ve mutlu musun diye sorduğumda insanlara, hayır cevabı alıyorum. Ne zaman mutlu olacaksın? Okulu bitirdiğimde. Okulu bitirir henüz mutlu olmamıştır, sıradaki mutluluk hedefi iş bulduğumda… Sonra askerlik bitince, askerlik biter; evlenince, çocuğum olunca, çocuğum okula başlasın öyle… Çocuk büyür, mezun olur, evlenir, harika, mutlu musun? Dur bi torunum olsun. E ama sen mutlu olamadın gitti, hayat bitti… 

Bu kendi mutluluğunun peşinde koşmak değildir, mutluluğu ertelemek ve kovalamaktır.

Peki şu anda, hemen mutlu olmaya karar versek nasıl olur? Mutlu olmayı seçmek  hemen mutluluğu size getirecektir. Nasıl mı? Mutlu olmayı seçen insan, o an’dan zevk almayı seçmiş demektir. O an’da neler oluyor, etrafında hangi güzellikler var görmeyi seçmiş demektir. Elindeki birçok güzel şeyin farkına varmayı seçmiş demektir.

Mutlu olmayı seçen insan, ileriye dönük istek ve planlarına bağımlı olmayan insandır. İstekleri ve planları gerçek olunca mutlu olmayı bekleyen insan, an’ı kaçırır ve o an’da isteklerine ve planlarına ait olanları göremez. Fırsatları kaçırdığı gibi, ileriki planlarını da etkileyen o an’ı yaşayamadığı için, planları her zaman bir ileriki tarihe atar.

Mutlu olmak için araba, ev gibi hayatın sadece oyuncaklarını elde etmek için beklerseniz, yaşam gözünüzün önünden akar gider, ama siz göremezsiniz. Neler oluyor etrafta farkına varamazsınız ki… Siz mutlu olmayı bekliyorsunuz. Bu bekleyiş hiç bitmez. Siz ancak mutlu olmayı seçtiğinizde beklemek durumundan, hayata karışarak mutluluğu görme durumuna geçersiniz.

Mutluluk soyut bir kavramdır. Bu yüzden mutluluğu maddelere bağlamak ve hayatın oyuncaklarını elde ettikçe mutlu olacağımız zamanı beklemek zaman kaybıdır. Hayatın oyuncaklarını elde ettikçe daha fazlasını isteyeceğiz, bu çok doğaldır. Klasik olacak ama mutluluk sizde. Sizin bakış açınızda, sizin inancınızda, sizin nefesinizde, sizin duyabildiklerinizde, sizin görebildiklerinizde, sizin farkına vardıklarınızda, kısacası mutluluk sizde, sizin elinizde.

Sizce?

Sevgilerimle,