Ağzımızdan çıkan her kelime olumlamadır. Peki olumlama nedir? O kelimeler aracılığıyla hayatımıza çağırdığımız olaylar zinciri… Neden söylemlerimizle  hayatımıza bu olayları çağırırız? Nasıl gerçekleşir bu? Çünkü bilinçaltımız her bir konuştuğumuz kelimeyi doğru kabul eder ve saklar. O kelime için bir klasör açar beyinde. Ve her o kelimeyi söylediğinizde, o klasöre yerleştirir. O klasörler ne kadar çok dolarsa, onları daha çok düşünür ve düşündüğü şey başına gelir, her düşünülen şey yaşanır.  

Mesela bazılarımızın ağzına yapışmış kelimeler vardır. “bende şans yok ki, bende şans olsa zaten…” , “hay ben ne kadar aptalım” , “benim gibi bi salak daha bulamaz” gibi, bazen şakayla kendimize yaptığımız eleştiriler, bazen durumu anlatmak için kullandığımız olumsuz kelimeler arşive yerleştirilir. Bilinçaltı bilmez ki, sen kendini mi eleştiriyorsun, şaka mı yapıyorsun… Sen ne dediysen doğru onun için. Hemen bir ciddiyetle klasöre… ve bütün ciddiyetiyle onun doğru olduğunu kabul eder. Çünkü sen hayatının patronusun ve seni dinlemek zorunda. Sen ne dersen, onu yapar. Sonra olaylara göre, çıkarır klasörden bilgiyi, koyar önüne… gidip bir şans oyunu oynarsın, içerden der ki “bende şans yok ki, bende şans olsa zaten…”. Hatırladınız mı bunu kim söyledi?

Bir iş başvurusunda bulunursun, çok önemli bir mevkide tam da kabul edilmek üzereyken, hemen hatırlatır sana “ben ne kadar aptalım”. Hemen aptal olduğunu ve yetersiz olduğunu anımsarsın. O işe girsen bile bir süre sonra bu söylemlerin, inanca dönüştüğü için, o işten bi şekilde ayrılırsın.

Ağzımızdan çıkan her kelime olumlamadır demiştik ya, sonra bunlar inanca dönüşür. Siz bu kelimeleri ne kadar sık söylerseniz, o inancınız da o kadar kemikleşir ve kök salar. İnançlarımızı kırmak ise, önce farkında olmamız ve sonrasında her bir inanç için ayrıca çalışma yapmamız gerektirir. Ancak o inancı sildikten sonra yerine o konuyla ilgili yeni inancımızı yerleştirebiliriz.

Bundan sonra konuştuğunuz kelimeler dikkat edin derim. Ne söylüyorsunuz, bir durun, bir düşünün. Size bazı örneklerle olumlu karşılıklarını vermek isterim ki, siz de farkında olduğunuz kendi olumsuz kelimelerinizde, olumlu olan karşılıklarını bulabilmeniz için yardımcı olsun.

Olumsuz:   Kazasız belasız gitmek ve gelmek  

Olumlu:     Güvende gitmek ve gelmek                                             

Olumsuz:  Kötülükle karşılaşmamak

Olumlu:   İyilikle karşılaşmak

Olumsuz:   Allah yokluğunu göstermesin

Olumlu :  Allah varlığını göstersin

Olumsuz konuşmalarda, oradaki sözcüklere odaklanır ve o sözcüğü büyütürsünüz. Mesela “Allah kazasız belasız gitmek gelmek nasip etsin” derken, kaza ve bela sözcüklerini büyütmüş olursunuz. Bunun yerine olumlu olanları koyarak “Allah güvenli bir şekilde gitmek gelmek nasip etsin” demenizi tavsiye ederim. Bu şekilde güven kelimesini çağrıştırıp, o kelimeye güç verirsiniz. 

Hayatımızda bunun gibi olumsuz kullandığımız birçok kelime var. Bunları hayatımızdan silebilmek zaman ve farkındalık ister. Lütfen ne söylediğinizin, hangi kelimelere güç verdiğinizin ve bunların akabinde hangi olayları çağırdığınızın farkında olun.

Sevgilerimle,