Sevgi ile iyileşir insan, sevgi ile zenginleşir insan… Nasıl mı? Sevgi herşeyin, evrendeki herşeyin bağlandığı tek noktadır. Yani BİR olma noktasına bağlanan yegâne duygudur.

Sevgi ile ilgili bilimsel olarak Japon bilim insanı Prof. Dr. Masaru Emoto, suyun hafızası olduğunu ve duygulardan etkilendiğini, çektiği mikroskobik boyutta olan fotoğraflarla anlatmıştı. Hipnoterapist Gani Eser, sevginin gücünü pirinç ile yaptığı deney ile açıklıyor.   

Bir çocuk hiç nedeni olmadan, karşılıksızca sizi yanağınızdan öptüğünde; sadece siz olduğunuz için, hiç çıkar gözetmeden… Ne olur bilir misiniz? Milyarlarca hücreniz o anda titreşir. Sevginin iyileştirici ve mucizevi gücüyle karşılaşırsınız. Çünkü çocuk bilir bunu, düştüğü zaman incinen dizinin ağrısı annesinin öpücüğü ile geçecektir. Bunu deneyimlemiş ve inanmıştır.

Bedenimizin % 70’i sudur. Hücrelerimizin de taşıdığı su miktarı aynı oranda olduğuna göre, su bulunduğu ortama ve maruz kaldığı etkiye göre farklılaşıyor. Sevginin etkisi bedenimizdeki tüm hücreleri pozitif olarak değiştirir. Nefretin yol açtığı değişim ile sevginin etkisi farklıdır. Nefret, kızgınlık, öfke gibi duyguların hücrelerimize etkisi her zaman negatif olur.

Herkesin yapabileceği basit bir deney bu tezi doğruluyor. Üç kavanoza eşit miktarda pirinç koyup üzerini su ile doldurun. İlk kavanoza “seni seviyorum, çok güzelsin”, ikinci kavanoza  “senden nefret ediyorum, iğrençsin” yazılı birer etiket yapıştırın. Sonuncusuna etiket yapıştırmayın. İlk iki kavanoza bir ay boyunca her gün sabah akşam, üzerinde yazılı olan sözcükleri söyleyin. Üçüncü kavanoza dokunmayın ve ilgisiz bırakın.

Bir ay sonra; ilk kavanozdaki pirinçler söylenen sevgi sözcüklerinin etkisiyle bembeyaz ve sağlıklı bir biçimde büyür. İkinci kavanozdaki pirinçler nefret söyleminin etkisiyle küçülür ve simsiyah olur. Son kavanozdaki pirinçler beyazlıklarını kaybetmezler ama yer yer küflü, yer yer yosun tutmuş bir hal alırlar. Bu deney sözcüklerin suya ve hücrelere etkisini gösteren çok ama çok önemli sonuçlar içeriyor. Belki bu yolla yaralarımız daha çabuk iyileşecek, organlar kendilerini yenileyecek. İkinci kavanozdaki pirinçler hasta hücrelerle aynı yapıya sahip. Onları yeniden sağlıklı beyaz yapıya dönüştürmek mümkün mü? Üçüncü kavanozdaki küf ya da yosunun bu dönüşüme bir katkısı olabilir mi? İkinci kavanozdaki bir pirinç tanesi ilk kavanoza atılırsa nasıl bir sonuç doğar?

Pirincin etkilendiğini gördüğümüz deney bir ay kadar beklemeyi gerektiriyor. Oysa su anında etkilenir ve etkiler. Her su damlasının bir hafızası vardır ve bunu kullanmayı öğrendiğimizde hastalık kavramı bizleri terk eder.

Çocuğunuz sizi öptüğünde bütün hücreleriniz sevgi enerjisi ile titreşir. “Baba seni çok seviyorum” dediğinde, “canım annem” dediğinde hiçbir hücreniz buna kayıtsız kalamaz.

Siz bir bardak suyu avuçlarınızın arasına alıp, çocuğunuzun yanağınıza öpücük kondurduğu ya da sizi sevdiğini söylediği o anı hatırlarsanız, su sevgi ile dolar. Hafızasında sevgi olan su içine aktığı bedene şifa verir.

Sevgi zengin olmaktır, sevgi zenginliği tatmaktır, sevgi her alandaki zenginliğin temelidir. Sevgiyi tadan insan her alanda zengindir.